Welcome to Our Website

Öfke yönetimi olmayanlar stadyumlara alınmamalı

SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) İletişim Fakültesi, Yeni Medya ve İletişim Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Darıcı, Ankaragücü – Rize spor maçında hakem Halil Umut Meler’e yapılan fiziki saldırıya ilişkin, “Öfke yönetimi olmayan, derslerine girip bu sınavları geçemeyen ve başarısız olan kulüp yöneticileri başta olmak üzere, futbolcu ve taraftarlar stadyumlara alınmamalıdır. Çünkü yaşanan olaylar ülkemizde düzenlenecek organizasyonlara da zarar verecektir. Bu tip şeyleri bir daha yaşamak istemiyorsak ciddi önlemler alınması gerekiyor” dedi.

SCÜ İletişim Fakültesi, Yeni Medya ve İletişim Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Darıcı, Ankaragücü – Rizespor maçında Ankaragücü Kulüp Başkanı Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e yönelik fiziki saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Sahalarda yaşanan olayların spor açısından kabul edilemez ve spor barışına sığmayan bir durum olduğunu söyleyen Doç. Dr. Darıcı, “Bu yaşadıklarımız bize stres ve öfkeyi kontrol edebilmek için hayatımızın her aşamasında çok önemli bir konudur. Öfkeyi ve stresi tamamen yenemeyiz. Bu insan vücudunun bir çıktısıdır ama bunu kontrol etmeyi öğrenmeliyiz. Öfke yönetimi olmayan, derslerine girip bu sınavları geçemeyen ve başarısız olan kulüp yöneticileri başta olmak üzere, futbolcu ve taraftarlar stadyumlara alınmamalıdır. Çünkü yaşanan olaylar ülkemizde düzenlenecek organizasyonlara da zarar verecektir. Bu tip şeyleri bir daha yaşamak istemiyorsak, ciddi önlemler alınması gerekiyor. Bu önemlerin en başında öfke ve stresi yönetmeyi öğrenmek geliyor. Bu da ancak eğitimle mümkün olur” diye konuştu.

‘ŞİDDETİN MEŞRULAŞTIRILMASI KÖTÜ NOKTALARA GİDEBİLİR’

Şiddetin kendisini farklı şekillerde gösterebildiğini söyleyen Doç. Dr. Darıcı, “Bunu başka insanlar örnek aldığı zaman sonuçları daha farklı noktaya gelebiliyor. Şiddetin senin için iyisi, benim için kötüsü diye bir şey söz konusu olamaz. Şiddetin meşrulaştırılması çok daha kötü noktalara gidebilir. İleride bizi telafisi mümkün olmayan noktalara kadar götürebilir. Özellikle şiddet ve şiddeti öven davranışlar, sadece o şiddete ‘oh olsun’ demekle kalmaz aynı zamanda kendisinden sonraki nesiller ve  toplumun geneli içinde adeta bir şiddet virüsünü yaymış olur” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir